Şafak vakti, Beyşehir Gölü’nün yüzeyinde ince bir sis yükselirken, rüzgar onun serinliğini iç kesimlere, Amanos ve Sultan Dağları’nın eteklerine yayılan Hüyük bağlarına taşır. Dağların arasındaki bu topraklar, Hititlerden günümüze uzanan bir bağcılık geleneğinin sessiz tanığıdır.
Hüyük bağları, 1150 ile 1600 metre rakım arasında, kırmızı killi ve tınlı topraklarda yetişen üzümleriyle Konya teruarının en özel mikro klimaya sahip alanlarından biri olarak bilinir. Gündüz güneşin sıcaklığıyla beslenen asmalar, geceleri dağlardan gelen serin rüzgarlarla denge kazanır. Bu doğal döngü, üzümlerin aromatik yapısını zenginleştirirken, şaraba derinlik ve yıllanma potansiyeli kazandırır.
Mistia Wines, sadece bir şarap değil, zamana yayılan bir anlatıdır.
Bölgenin asırlık asmalarında yetişen Aküzüm, Ten Göynek, Sıkkara ve Kızıl Üzüm gibi yerel çeşitler, Anadolu’nun binlerce yıllık şarapçılık mirasını gün yüzüne çıkarır. Bu üzümler, Hititlerin binlerce yıl önce bu topraklarda işlediği bağcılık bilgisinin bir devamıdır. O dönemlerde “Mistia” adıyla anılan bu verimli topraklar, bağlarıyla ün salmış bir bölgeydi. Bugün Mistia Wines, bu geleneği onurlandırarak modern üretim teknikleriyle geçmişi geleceğe taşıyor.
Bağbozumu sabahın ilk ışıklarıyla başlar. Üzümler, en yüksek aromatik yoğunluğa ulaştıkları anda özenle toplanır, taşınır ve işlenir. Gökyüzünde turnalar göç yollarını takip ederken, yalıçapkınları göl kıyısında avlanır, arıkuşları bağların üzerinde süzülerek renkli bir gölge bırakır. Yükseklerde süzülen kızıl şahin, bu toprakların ve zamanın koruyucusu gibidir.
Mistia Wines, Hititlerin bağcılık geleneğini, Anadolu’nun derin doğasını ve modern şarapçılığın ustalığını bir araya getirir. Her şişe, Hüyük’ün verimli toprağından, Sultan Dağları’nın nefesinden ve Beyşehir’in serin esintisinden bir iz taşır.
Ve her kadehte, toprağın sabrı, rüzgarın sesi ve binlerce yıl öncesinden gelen mirasın yankısı hissedilir.
Mistia Wines, yalnızca bir şarap değil, zamanın ve toprağın şekillendirdiği bir mirastır. Hüyük bağlarının üzüm asmalarında, binlerce yıl öncesinin bilgeliği saklıdır. Hititlerin işlediği bağcılık sanatı, Anadolu’nun bereketli topraklarında kök salmaya devam ediyor.
Bu toprakların sesini duyan ve ona kulak verenlerden biri de Dursun Sevindi. Yıllar önce unutulmaya yüz tutmuş yerel üzümleri yeniden gün yüzüne çıkarmak, bu toprakların bağcılık kültürünü geleceğe taşımak için bir yolculuğa çıktı. Onun tutkusu, Mistia’nın doğuşuna ilham verdi.
Bu şarabı yudumlamak, yalnızca bir lezzet deneyimi değil; bir zaman yolculuğuna çıkmak, asırlık bağların ve doğanın bize sunduğu armağanı hissetmek anlamına geliyor. Her damla, geçmişin izlerini taşır; toprak, rüzgar ve güneşin ritmini anlatır. Mistia Wines, toprakla kurduğu derin bağı ve doğaya duyduğu saygıyı, her kadehte yeniden hatırlatıyor. Sultan Dağları’nın esintisiyle serinleyen bağlarda yetişen üzümler, doğanın sabrıyla olgunlaşıyor ve şarap, yılların getirdiği dinginlikle şekilleniyor ve böylece, Mistia yalnızca bir şarap değil, bu toprakların ruhunu taşıyan bir anlatıya dönüşüyor.
Dursun Sevindi’nin hayali, bağların dilini çözmek, yerel mirası yaşatmak ve Mistia’yı geçmişle geleceğin kesiştiği bir noktaya taşımaktı. Bugün, her şişede, onun bu topraklara duyduğu inancın izleri var. Her yudumda, Anadolu’nun binlerce yıllık bağcılık kültürü ve Hüyük’ün verimli topraklarının sesi yankılanıyor.






Üzümler ve şarapçılık hakkında güncel yazılar


Mağaza: Merkez Mah. Silahşör Cad. No:20A Bomonti Şişli / İstanbul
Fabrika: Mutlu Mah. 112273 Sok. No:3
Hüyük / Konya
WhatsApp İletişim